NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِيُّ
حَدَّثَنَا
زُهَيْرٌ
حَدَّثَنَا
مُطَرِّفُ
بْنُ طَرِيفٍ
عَنْ أَبِي الْجَهْمِ
عَنْ خَالِدِ
بْنِ
وَهْبَانَ عَنْ
أَبِي ذَرٍّ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَيْفَ
أَنْتُمْ
وَأَئِمَّةٌ
مِنْ بَعْدِي
يَسْتَأْثِرُونَ
بِهَذَا
الْفَيْءِ
قُلْتُ
إِذَنْ
وَالَّذِي بَعَثَكَ
بِالْحَقِّ
أَضَعُ
سَيْفِي
عَلَى عَاتِقِي
ثُمَّ
أَضْرِبُ
بِهِ حَتَّى
أَلْقَاكَ
أَوْ
أَلْحَقَكَ
قَالَ
أَوَلَا أَدُلُّكَ
عَلَى خَيْرٍ
مِنْ ذَلِكَ
تَصْبِرُ حَتَّى
تَلْقَانِي
Hz. Ebu Zer (r.a.)'den
demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.):
"Benden sonra gelip
de şu ganimet (ler) i (n dağıtımında haktan ayrılıp kendi menfaatlerini) tercih
eden devlet başkanlarıyla haliniz nice olacaktır?" buyurdu.
Ben de: "Seni hak
(Nebi) olarak gönderen zata yemin ederim ki, o zaman ben de kılıcımı boynuma
koyar (ve imamın adaletle muamele etmesi için ya o) sana kavuşuncaya ya da ben
sana kavuşuncaya kadar onunla çarpışırım." dedim.
"Sana bundan daha
hayırlısını haber vereyim mi? Bana kavuşuncaya kadar sabredersin" buyurdu.
İzah:
Masiyetle emretmediği
sürece İslam devlet reisine itaat vacib olduğundan ve masiyetle emretmediği
halde İslam devlet reisine isyan etmenin, insanın İslam toplumundan ayrılmasına
ve bir önceki hadisin verdiği haber gereğince, İslamla olan bağlarının
kopmasına sebep olacağından devlet reisinin herhangi bir zulmünü veya fışkını
görünce hemen ona isyan etmek netice itibariyle çok tehlikelidir.
Bu bakımdan Rasulü
zişan efendimiz bu hadis-i şerifinde bizleri masiyet ile emretmeyen İslam
devlet başkanlarına isyan etmek s akı ndırm aktadır.
Nitekim İslam tarihinde
kendilerince İslam devlet başkanında bazı kusurlar görerek isyan etmek
suretiyle İslam cemaatine ters düşerek İslam dairesinden çıkan cemaatler yok
değildir. Bir önceki hadisin şerhinde de açıkladığımız gibi bunların başında
Hariciler gelir.
İşte musannif Ebu Davud
bu hadisi Haricilerle pek yakından ilgili gördüğü için bu baba yerleştirmiştir.